50 yaş üzeri yetişkinlerin neredeyse yarısı basur rahatsızlığı yaşamaktadır. Belirtileri ve neden olduğu rahatsızlıklar basurun hangi aşamada olduğuna göre değişmekle birlikte; anüste kanama, anüs çevresinde şişlikler, tuvalete çıkarken zorlanma veya acı nedeniyle çıkamama ve anüs bölgesinde kaşıntı en sık görülen belirtiler arasında yer almaktadır.
Basurun en çok görülen nedenleri ise gebelik, obezite, uzun süreler boyunca oturma, kronik sindirim sistemi sorunları, lif yönünden yetersiz beslenme, kabızlık ve az sıvı tüketimidir. Genel olarak et ağırlıklı beslenme alışkanlığımız, hareketsiz yaşantımız, bol baharatlı yemeklerimiz düşünüldüğünde basurun ülkemizde büyük bir sorun olduğunu söylemek pek yanlış olmaz.
Tedavi seçenekleri arasında ise, yine basurun durumuna göre ilaç, merhem kullanımı veya ameliyat bulunmaktadır.
Basur ağrılarının şiddetlenmesi ve basurun ilerlemesi beslenmemizle yakından ilgilidir ve buna bağlı olarak çok ilerlememiş basurun yarattığı sorunlar, doğru yiyecekler ve bol sıvı tüketimi ile önemli oranda azaltılabilir.
Basuru Olanlara Tavsiye Edilen Yiyecekler
Aşağıda, uzmanların basur sorunu olanlara tavsiye ettiği bazı gıdalar yer alıyor. Bu gıdaları beslenmenize ekleyerek sindirimi kolaylaştırabilir, kabızlığı önleyebilir ve basur belirtilerini kontrol altında tutabilirsiniz.
Yoğurt ve Kefir: Yoğurt ve kefir, bağırsaklarda bulunan ve gıdaların sindirimi sırasında kullanılan iyi bakterilere (probiyotikler) destek olduğu için basuru olanlara önerilen yiyecekler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Bağırsaklardaki “iyi” bakteriler arttığında midede tam olarak sindirilmeden bağırsaklara gelen gıdaların parçalanması kolaylaşır ve kabızlık ihtimali azalır.
Meyve ve Sebzeler: Kabızken tuvalete çıktığınızda (veya çıkmaya çalıştığınızda) zorlanmaya bağlı olarak damarlar normalden fazla baskıya maruz kalır, bu nedenle basur ağrıları şiddetlenebilir ve kanama görülebilir. Taze meyve ve sebzeler bağışıklık sistemini güçlendirirken, lifli (posalı) yapıları ile sindirim sistemine destek olarak kabızlığı önlerler.
Gıdalardaki lif, bağırsakları hareketlendirir, dışkıyı yumuşatır ve zorlamaya gerek kalmadan vücuttan atılmasına yardımcı olur. Lif açısından zengin meyve ve sebzeler arasında ilk sıralarda elma, armut, avokado, enginar, bezelye, brokoli, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve fasulye gelmektedir.
Tahıllar: Kepekli tahıllar, zengin besin değerleri dışında lif ve protein içerikleri ile sindirimi kolaylaştırarak basurun neden olduğu sorunların azaltılmasına yardımcı olarak kullanılabilir. Sağlıklı bir sindirim sistemi ve düzenli olarak tuvalete çıkmak için uzmanların önerdiği günlük tüketilmesi gereken lif miktarı yaklaşık 20-35 gramdır.
Lif bakımından zengin yulaf ezmesi, kahverengi pirinç, kepek ekmeği, tam buğday ekmeği veya atıştırmalık olarak lif yağsız patlamış mısır tüketebilirsiniz.
Sıvılar: Basur belirtilerinden ve oluşumundan korunmak için bol miktarda sıvı tüketmelisiniz. Su dışında sindirimi kolaylaştıran bitkisel çaylar, lif içeren sebze ve meyve suları içebilirsiniz.
Basuru Olanların Tüketmemesi Gereken Gıdalar
Bazı gıdalar basur belirtilerini şiddetlendirip ağrılara ve kanamalara neden olabilir. Kahve, çay ve diğer kafein içeren içecekler (kola, yeşil çay gibi) basuru tetikleyen içecekler arasında ilk sıralarda gösterilmektedir. Kafein, vücudun susuz kalmasına neden olur. Ayrıca müshil etkisi yaratarak sindirim sisteminin uyarılmasına ve tuvalete çıkma düzeninin bozulmasına yol açabilir.
Kahve, belki başlarda tuvalete çıkmayı kolaylaştırdığı gibi bir izlenim yaratabilir ancak fazla tüketildiğinde bağırsaklardaki sıvıyı azalttığı için kabızlığa neden olur. Alkol tüketimi de hemoroid ile bağlantılı sorunları, vücuttaki suyu azaltıp iltihaplanmanın artmasına neden olduğu için şiddetlendirmektedir.
Kırmızıbiber, pul biber, karabiber gibi baharatlar ve hardal gibi acı soslar bağırsaklardan yarı sindirilmiş olarak geçtiğinden basur kanamalarını arttırabilir.
Kek, çörek, kurabiye, gazlı içecekler, dondurma gibi şekerli gıdalardan kaçının. Bu tip rafine şeker içeren besinler kabızlığa yol açarak bağırsak hareketlerini yavaşlatır ve basur belirtilerini şiddetlendirebilir.
Basuru olanların kontrol altında tutması gereken bir diğer noktada tuz tüketimidir. Patates kızartması, patates cipsi, tuzlu krakerler, hazır yemekler, şarküteri ürünleri, konserve çorba, tuzlu fındık, ay çekirdeği gibi yüksek miktarda sodyum içeren gıdalar kan basıncını yükselterek basura neden olan damarların şişmesine yol açabilir. Şişen rektal damarlar tuvalete çıkmayı zorlaştırır ve basur kanamalarını arttırabilir.
Doymuş yağlar, tüketilen gıdaların bağırsaklarda sertleşmesine, dolayısıyla kabızlığa neden olduğundan tüketilmeleri (sadece basuru olanlara değil sağlıklı kişilere de) önerilmemektedir.
Hazır sosis, salam, sosis, sucuk, margarin, fast food ürünleri doymuş yağ içerir ve sindirimi zorlaştırır. Bu tip yağlar yerine yağ kaynağı olarak zeytinyağı, keten tohumu yağı gibi sağlıklı alternatifleri diyetinize ekleyebilirsiniz.
Basur ve Beslenme
Sonuç olarak basurun tedavisi dengeli ve dikkatli bir beslenme programı ile yakından ilgilidir. Tükettiğiniz gıdalara göre basur ağrılarını günlük hayatınızı etkilemeyecek, tuvalete çıkmayı zorlaştırmayacak seviyeye indirebilir ve basura bağlı kanamaları durdurabilirsiniz. Diğer yandan beslenmenize özen göstermezseniz her tuvalete çıktığınızda ağrılı bir süreç sizi bekliyor olacaktır.
Basur belirtilerini hafifletmek için önerilen gıdalar genel olarak sağlıklı beslenme için tavsiye edilen gıdalarla aynıdır. Uzmanların önerdiği besinler basura bağlı belirtileri hafifletmekle birlikte genel sağlığınızı da geliştirmenize de yardımcı olacaktır.
Ancak basurun tedavisi için sadece beslenme şeklinizi değiştirmenin yeterli olmadığını unutmadan ilerleyen basur tedavisi için doktora görünmeli ve uzman kontrolünde bir tedavi programı oluşturulmasını sağlamalısınız.
Basur İçin Ne Zaman Doktora Gitmeli?
Aşağıdaki durumlarda profesyonel tedavi yöntemleri için doktora gitmeniz gerekebilir.
Evde uygulanan tedaviye rağmen 1 haftadan uzun süren ağrılarda
Ağrı ve şişlik şiddetleniyorsa
Evde tedavi yöntemleri ile (topikal merhemler) şişen damarlar 4-7 gün arasında normale dönmüyorsa
Rektal kanamalarda görülen kan rengi değiştiyse (koyu kırmızı veya parlak kırmızı gibi)
Dışkı renginde değişiklik varsa (koyu kahverengi, bordo veya siyahsa)
Yaygın olarak görülen basur belirtileri bazı ciddi hastalıkların (kolon kanseri ve rektal kanser gibi) belirtileri ile benzerdir. Aşağıdaki belirtileri yaşıyorsanız vakit kaybetmeden bir doktora görünmeniz önerilmektedir.
Tuvalete çıkmayla ilgili olmayan rektal kanama yaşıyorsanız
Dışkı normalden daha ince (örneğin bir kalemden daha geniş olmayan şekilde) geliyorsa
Midenizde şişlikle birlikte ishalseniz ancak yine de tuvalete çıkmakta zorluk çekiyorsanız
Dışkı siyah renkteyse
Anüs bölgesinde hassas olmayan şişlik veya şişlikler varsa
Basur Belirtilerini Hafifletmek İçin Diğer Öneriler
Banyo: Ağrı, kaşıntı ve basurun neden olduğu rahatsızlığın arttığı anlarda ılık suyla alınan duş rektal damaları rahatlatarak basur belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
Merhemler: İlerlemiş basur için doktorunuzdan reçeteli merhem önerisi alabilirsiniz. Hafif ve orta dereceli basur içinse bir eczacıya danışabilirsiniz. Bu merhemler basura bağlı kaşıntıyı azaltır.
Hareket: Oturarak çalışıyorsanız her yarım saatte bir ayağa kalkarak bir kaç adım atın ve kan dolaşımını arttıracak hareketler yapın. Otururken ağrı yaşıyorsanız basur hastaları için özel olarak üretilen ve damalar üzerindeki basıncı azaltan yuvarlak oturaklardan kullanabilirsiniz. Oturağı çalıştığınız ortamda kullanmak istemiyorsanız en azında evde kullanabilirsiniz.
Soğuk Kompres: Bir torbaya buz doldurun ve 15 dakikadan fazla olmamak üzere bölgeye soğuk kompres yapın. Soğuk kompres şişliğin inmesine ve ağrıların hafiflemesine yardımcı olacaktır.
Ameliyat: Tükettiğiniz gıdalar basur belirtilerini azaltabilir ancak asıl sorunun tedavisini sağlamaz. Bu nedenle doktora gitmekten çekinmeyin, sonuç olarak bu sorun sadece size özgü değil ve milyonlarca insanla aynı rahatsızlığı yaşıyorsunuz.
İlerlemiş ve günlük hayatı etkileyen basur için ameliyat seçeneğini düşünebilirsiniz. Basur ameliyatı diğer cerrahi operasyonlara nazaran basit bir operasyondur. Dahili basurda problemli damarlara olan kan akışı durdurularak bu damarların kendi kendine ortadan kalkması sağlanır.
Dış basurda ise kanama görülen damarlara kimyasal bir solüsyon enjekte edilerek şişlik alınır ve damar boyutunda önemli oranda küçülme sağlanır. İlerlemiş dış basurda bir diğer seçenek ise damarların tamamen alındığı cerrahi (hemoroidektomi) operasyondur.