Anadolu’nun hemen her yerinde, genellikle dere kenarlarında görülür. Aspirin yapımında kullanılan salisik asit bu bitkide bolca bulunur. MÖ 400’lü yıllara dek, doğum sırasında çekilen ağrıları azaltması nedeniyle hamilelere bu bitkinin yaprakları kaynatılıp içirilirmiş. Fakat oranının tutturulamaması halinde mide kanaması başlar.
Kent peyzajında sıklıkla rastlanan zehirli bitkilere daha da eklemeler yapılabilir elbette. Fakat bunlar sıradan bir günde en çok görebileceklerimiz arasında sayılabilir. Peyzaj tasarımlarında kullanılan bitkilerin sadece estetik ve fonksiyonel özelliklerinin yanı sıra bunlar da hassasiyetle göz önünde bulundurulmalıdır. Tabi ki birçoğumuz, günlük yaşantımız içinde sokakta gördüğümüz bitkileri yemeye kalkmayız. Fakat meraklı çocuklar bunun kurbanı olabilir. Özellikle çocukların sıklıkla kullandığı alanlarda bu bitkilerin kullanılmamasına dikkat edilmeli. Aslında genel olarak bakıldığında, Türkiye’de çok zehirli yılan, örümcek ve akrep türleri yaşamamakta, lakin zehirli bitki sayısı azımsanamayacak çokluktadır. Çoğu kez yaşama mekânlarımızı paylaştığımız iç ve dış mekan süs bitkilerinin toksikolojik özellikleri bilinmemektedir. Bu yüzden zehirli bitkiler konusunda çalışan disiplinlerin bir entegrasyon içerisinde çalışmalarını sürdürmeleri gerekmektedir. Ayrıca bu konuda insanların eğitilmesi açısından yazılı ve görsel basına da büyük görevler düşmektedir.