Latince adı ‘Herba Ericae’ olan Funda yaprağı fundagiller familyasındandır. Anavatanı Güney Afrika’dır. 600’den fazla türü bulunur. Afrika’nın diğer bölgelerinde, Akdeniz ülkelerinde ve Avrupa’da yetişir. Ülkemizde Trakya ve Kuzey Anadolu’da yaygındır. Her mevsim yeşil kalan çokyıllık bir bitkidir. İğneyi andıran minyatür yaprakları vardır.
Sonbaharda açan minik pembe çiçekleriyle o kadar göz alıcıdır ki, Funda çalıları bahçelerin nadide süsüdür. Bu göz alıcı, harika çiçekler sadece insanların ilgisini çekmez. Birçok kelebek türü için de yaşamsal önem taşır. Çünkü bu kelebeklerin larvaları sadece Funda ile beslenebilir.
Funda yaprağı, her ne kadar güzel çiçekleri ve kokusuyla ün salmış olsa da sıradan bir süs bitkisinden daha fazlasıdır. Eski çağlardan beri yaşlılığın etkilerinin azaltılmasında, cildi güzelleştirmek için çeşitli kültürler ve halklar tarafından kullanılmıştır.
Funda yaprağı bitkisinden; funda yaprağı çayı, funda yaprağı merhemi ve kremi üretilir. Ayrıca kökü yanmaya karşı dayanaklı olduğundan pipo yapımında kullanılır.
Halk arasında kurutulan funda yaprağı çayı içmenin kum ve taş dökmeye yardımcı olduğuna, anne sütünü arttırdığına, kolesterolü düşürdüğüne, öksürüğü kestiğine, vücuttaki yağları yaktığına, sinirleri yatıştırdığına ve uyku getirdiğine inanılır.[1]
Uygun şartlarda kurutulan funda yaprağı, nemsiz, kuru, serin ve ışık almayan bir ortamda saklandığında ömrü 2 yıldır.