Cep telefonu, televizyon, kablosuz internet ve diğer elektromanyetik cihazlar vasıtasıyla insanların aşırı derecede nükleer saldırıya maruz kalmaktadır.
Bu durumun, insanlarda birçok hastalık ve olumsuzluklara yol açtığının bilimsel olarak da saptandığına dikkati çeken araştırmacılar, radyasyona karşı “kalkan” olabilecek tedbirler alınması gerektiğini söğlemektedirler.
Sütün, radyasyona karşı en iyi koruyucu olarak bilindiğini dile getiren araştırmacılar, şöyle konuştu:
“Radyasyonun yoğun olduğu yerlerde ve kimyasal işlerde çalışan kişilere süt ve yoğurt verilerek mesleki hastalıklardan korunma yoluna gidildiğini biliyorduk. Şimdiye kadar süt ve süt ürünlerinin radyasyona karşı en büyük koruyucu, ilaç olduğu bilinen bir gerçekti. Keçiboynuzu, radyasyona karşı mükemmel bir koruyucu. Üniversitemiz Gıda Mühendisliği Bölümünde, son olarak hazırlanan bir projede keçiboynuzu sütle birleştirildi. Öğrencimiz Nermin Özge Bilge’nin geliştirdiği ürün, özellikle ailelerin büyük ilgisini çekti. Sütle birleştirilen keçiboynuzu, çocukların gelişimindeki katkısının yanı sıra onları radyasyona karşı da koruyor.”
Radyasyondan daha çok çocukların ve ileri yaşlardaki kişilerin etkilendiği bilgisini veren Çağlar, bunun neden olabileceği riskleri bertaraf edebilmek için sütün keçiboynuzuyla tüketilmesini önerdi.
Çağlar, süt ve keçiboynuzunun, radyasyona karşı çift etkili bir ilaç olacağını sözlerine ekledi.